Avustralyalı bilim adamları, dünyada bir ilk olan ve belirli kan kanseri türleri için tedavi seçeneklerini mühim seviyede iyileştirebilecek bir atılımla, beyaz kan hücrelerine yararlı genetik materyal enjekte etmenin bir yolunu başarıyla buldu.

Fotoğraf Kredisi: Design_Cells/Shutterstock.com
Deakin Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden ARC Gelecek Üyesi Dr. Roey Elnathan ve Monash Üniversitesi Farmasötik Bilimler Enstitüsü’nden (MIPS) ARC Ödüllü Profesör Nicolas Voelcker liderliğindeki multidisipliner bir ekip, neticeleri iyileştirmek için nano enjeksiyon teknolojisinin gücünden yararlandı. Dünyanın en yeni kanser immünoterapisi formlarından önde gelen CAR-T hücre terapisinde.
Araştırmacılar ön bulgularını iki yüksek etkili mecmua olan Advanced Materials and Materials Today’de yayınladılar.
CAR-T hücre terapisi, kanser hastasının beyaz kan hücrelerini (yada ‘T hücrelerini’) almayı ve kanser hücrelerine hücum etmek suretiyle hastaya geri verilmeden ilkin bunların genetik mühendisliğini ihtiva eder. İlgili adımların sayısı sebebiyle süreç yavaş ve pahalıdır; şu anda hasta başına 500.000 A$’dan fazlaya mal olmaktadır.
İnsan saçının genişliğinden 100.000 kat daha minik küçük (nano) iğneler kullanan araştırma ekibi, T hücrelerini genetik olarak kodlayan etken olmayan viral vektörleri ortadan kaldırmanın bir yolunu buldu. Viral vektörler genetik materyali hücrelere iletmek için yaygın olarak kullanılır sadece mevcut CAR-T hücre üretiminde maliyetli tedavi gecikmelerine niçin olur.
Dr. Elnathan, viral vektörlere dayanmayan, ölçeklenebilir, uygun fiyatlı, çağıl bir CAR-T hücresi üretim sürecine acil gerekseme bulunduğunu söylemiş oldu.
“Gelişmiş viral olmayan terapötiklerin, transfekte edilmesinin oldukça zor olduğu malum birincil insan bağışıklık hücrelerine hedeflenen şekilde iletilmesini sağlamak için nanoteknolojileri kullanıyoruz.” dedi Dr. Elnathan.
“Nano enjeksiyon platformumuzun, hastalara in vitro (hücre kültüründe) yarar sağlayacak hücreleri tekrardan tasarlayabildiğini esasen göstermiştik. Artık bu teknolojiyi klinik düzeyde kontrol etmemiz gerekiyor“
Profesör Voelcker, araştırmanın CAR-T hücre terapisinin iş modelini butikten geniş çapta uygun fiyatlıya değiştirmeyi vaat ettiğini ve düşük maliyetli teknoloji için küresel pazarın mühim olacağını söylemiş oldu.
“Viral olmayan süreç, karmaşıklıkları azaltacak ve viral vektörlerle ilişkili güvenlik sorunlarını ortadan kaldıracaktır. Ve nanoteknoloji tamamen hastane bünyesinde yürütülebilecek potansiyele haiz” dedi Profesör Voelcker.
Deakin ve Monash üniversiteleri, yeni hızla gelişen teknolojinin ölçeklendirilmesinde tehlikeli sonuç ehemmiyet taşıyan nano enjeksiyon imalatını büyütmek için Japonya’daki ULVAC Inc. ile ortaklaşa iş yapıyor.
Araştırma ekibi Dr. Crystal Chen ve Ph.D. Monash Üniversitesi’nden talebe Ali-Resa Shokouhi, şu anda klinik öncesi çalışmaların verimliliğini karşılaştırıyor. ARC Hücre ve Doku Mühendisliği Teknolojileri Eğitim Merkezi, yeni ortaya çıkan kanser immünoterapileri için nanoteknoloji alanındaki araştırmacıları destekliyor.
Araştırmacılar, hızla gelişen teknolojinin onaylanmış bir tedavi olarak kullanılabilir hale gelmesinden ilkin, hızla gelişen teknolojinin klinik ortamlarda kontrol edilmesinin birkaç yıl alacağını öngörüyor.
Kaynak: Deakin Üniversitesi
Source: www.azonano.com