Ara sıra kitapçı internette gezinirken karşılaştığım bir sual: Liseden beri kitap okumadım. Bir denemeyi düşünüyorum. Nereden başlamalıyım?
Ya da bir ihtimal: Liseyi Sparknotes ve saçmalıklarla bitirdim, bu yüzden hayatımda hiçbir kitabı baştan sona okumadım. Gerçek bir kitap okursam nasıl biteceğini görmekle ilgileniyorum. Ne olmalı?
Öyleki ya da bu şekilde, dünyada okuma yazma bilen ve tam anlamıyla kitap okuyabilen, sadece uzun süredir okumamayı seçen şaşırtıcı sayıda erişkin var şeklinde görünüyor. Karantina esnasında, dikkatlerini devamlı bir şeye verme fikri olanaksız göründüğünde, bu alışkanlıklarından vazgeçmiş olabilirler; ya da okuldan ayrıldıktan sonrasında, kimse onları okumaya zorlamadığında; ya da kim bilir en başta tüm kitapları okuma alışkanlığını hiçbir süre bulamadılar.
Philadelphia’nın Özgür Kütüphane sisteminin Haverford şubesi yöneticisi Marvin DeBose, “Hayatları süresince isteksizce okuyan ve asla okumayan insanoğlu var” diyor. “Ve kimi zaman, yaşlandıkça akranların ‘Ben bir kitap kulübündeyim’ ve bunun şeklinde şeyler hakkında konuşmaya başlarlar. İnsanlar kilisede okur. Yaşlandıkça onları okumaya geri döndüren şey budur.”
New York Halk Kütüphanesi’nde okuyucu hizmetleri müdürü olan Emily Pullen, “Ekran yorgunluğu ve kaydırma yorgunluğu var, bu yüzden çoğu zaman dijital olarak okumaya eğilimli kişiler bile tekrardan baskı buluyor” diyor. “Hala eğlenebilecekleri ve öykü anlatabilecekleri bir şeye can atıyorlar fakat bunun için ekrana bakmaları gerekmiyor.”
Uzun süreden beri ilk kez kitaplara dönüyorsanız, hatta ilk kez, tüm bir romanla oturma fikri birazcık bunaltıcı görünebilir.
Bu yüzden buradayız. Kütüphanecilerle, okuyucuların kendilerini kitaplara tanıtmalarına destek olmak için kullandıkları stratejiler hakkında konuştum, ister uzun süredir ilk kez, ister ilk kez, nokta. İşte bunu iyi mi yapacakları.
Geçmişte sizi neyin okumaktan alıkoyduğunu bilin
Okumaktan zevk almama şeklinde bir geçmişiniz var ise, bu kitapla ilgili neyi sevmediğinizi bilmek yararlı olur, böylece bir sonraki hamlenizi planlarken nelerden kaçınmanız icap ettiğini bilirsiniz.
Pullen, “Bu durumdaki birine okulda okumayı sevip sevmediğini sorabilirim” diyor. “Neyi beğenmediğinizi kendinize mesele. Yalnız lüzumlu olduğundan mi yapmak istemediniz? Bunaltan olduğu, fazlaca yavaş olduğu, fazlaca bilimsel niteliği olan olduğundan mi? Bir kişinin bir kitap hakkında neyi beğenmediğini anlamaya çalışmak, bir sonraki en iyi önerinin ne olabileceğini anlamaya başlamamıza destek olabilir.”
Sekizinci sınıftan sonrasında kitaplardan çıktıysanız, şundan dolayı Bir alaycı kuş öldürmek için sizin için fazlaca fazlaydı, iyi bir kütüphaneci yada kitapçı bu bilgiyi sizi yürekli çocuklarla ilgili nostaljik zamanı romanlardan uzaklaştırmak ve birazcık daha keskin bir şeye yönlendirmek için kullanabilir. Okulda okumakla ilgili sevmediğiniz şey bir tek lüzumlu olmasıysa, işe adım atmak için bilhassa asi hissettiren bir şeyi okumaktan zevk alabilirsiniz.
Öteki medyada neyi sevdiğinizi bilin
DeBose, “İnsanlar devamlı bana gelip hiçbir şey okumadıklarını ve okuyacak bir şeyler aradıklarını söylüyorlar” diyor. “İlk yaptığım şey onların ilgi alanlarını öğrenmeye çalışmak. Şunu öğrendim ki, ilginizi çeken bir şey hakkında bir kitap bulursanız, bu daha fazlaca okuyacağınız anlamına geliyor.”
Bu strateji, kitaplara geri dönüş yolunu bulmak için kurgusal olmayanı okuman gerektiği anlamına gelmez. Ek olarak TV’de, filmlerde ve video oyunlarında neyi sevdiğinizi de düşünebilirsiniz.
Pullen, “Bugünlerde bir çok süre TV şovları kitaplara dayanıyor” diyor. “Böylece, o serideki kitapları okuyabilirsiniz. Bridgerton yada Game of Thrones. Ya da okumak istemiyorsan Bridgerton bilhassa, aynı yazarın bir kitabını deneyebilirsiniz ve bu, iyi öykü anlatımının iyi öykü anlatımı bulunduğunu fark etmeye başlamanın bir yolu olabilir.”
DeBose, “Filmlerle bağlantılı pek fazlaca kitabı var,” diye ekliyor. “İlgilendikleri, geçmişte izledikleri bir filmi bulabilir ve bir kitaba bağlayabilirseniz, o süre bu mükemmel bir kaynaktır.”
Ek olarak, öteki ortamlarda beğendiğiniz bazı kişilerin kendi kitaplarını yazdıklarını da görebilirsiniz.
Pullen, “Podcast’leri dinliyorsanız, sunucuların kitap yayınlayıp yayınlamadığını öğrenin,” diye tavsiyede bulunuyor, “şundan dolayı daha uzun bir şekil olsa da, ses çoğu zaman derhal tanıdık geliyor. Kasları okumaya geri döndürmenin daha yumuşak bir yolu olacak.”
Minik başlayın ve formatlarla oynamaktan korkmayın
Bir kitap okumak birazcık devamlı dikkat gerektirir ve klişe söylediği şeklinde, dikkat bir kastır. Egzersiz gerektirir. Okumaya yeni başlıyorsanız, yavaş ilerleyin. Şu anda başa çıkamayacağınız kadar uzun bir kitabı deneyerek kendinizi başarısızlığa hazırlamanıza gerek yok.
Pullen, “En iyi dostunuz en sevilmiş olduğu kitap bulunduğunu söylemiş oldu diye derhal 800 sayfalık bir kitaba atlamayın” diyor. “Bir klasik olsun ya da olmasın – kim bilir Stephen King şeklinde sayfa çeviricidir. Bu kadar büyük bir şeyle adım atmak kesinlikle ürkütücü bir yol olabilir.”
Talih eseri, kısa romanlar ve bağımsız kısa öyküler şeklinde daha kısa kitapların bugünlerde bir an yaşadığını belirtiyor. Pullen, “Kendinize karşı birazcık daha nazik olun” diyor. “Hala kitap uzunluğunda fakat bir ihtimal birazcık daha tüketilebilir bir şey okuyabilirsiniz.”
DeBose, çoğu zaman onlu yaşlarının sonundaki ve 20’li yaşların başındaki deneyimsiz okuyucuları grafik romanlara yönlendirdiğini söylüyor. Bilhassa, G. Neri’ninkini seviyor. Nefis: Bir Southside Shorty’nin Son Günleri. “Okuması kolay ve şu anda olan bazı şeylerle bağıntılı. Daima kullanıyorum ve yüzde yüz vuruyorum” diyor.
Chicago Halk Kütüphanesi şube müdürü Lala Rodgers, okumaya alışık olmayan insanoğlu için iyi bir kaynak olarak sesli kitapları öneriyor. “Dinlerken hem dinleyip hem de okuyabilirler,” diyor. “Daha ilgi çekici olabilir. Ben de büyük bir sesli kitap insanıyım.”
Dinlerken bununla birlikte okumak zorunda da değilsiniz. Ev işi yaparken yada otomobil kullanırken sesli kitap dinleyebilirsiniz ve bu gene de okuma olarak sayılır. Grafik romanlar da sayılır. Her ikisi de, burada yapmaya çalıştığınız beceri olan bir hikayeye devamlı ve etken dikkat gösterme hızına geri dönmenize destek olacaktır.
Okumaya geri dönmek için hangi yaklaşımı benimserseniz edin, yapabileceğiniz en mühim şey yardım istemektir.
Pullen, “Her okuyucu için muhteşem bir kitap olduğuna kesinlikle inanıyorum” diyor. “Fakat şu anda o denli fazlaca kitap var ki bunaltıcı olabilir. Kitapçılar ve kütüphaneciler bunun için varlar: Sizinle konuşacak bir şey bulmak için yayınlanmış onca şeyin denizinde ilerlemenize yardım etmek.”
Source: www.vox.com