Parasız Life & Arts güncellemelerini alın
sana bir yollayacağız myFT Günlük Özet en sonuncuyu yuvarlayan e-posta Yaşam ve Sanat her sabah haber

John Keats’in – şimdi adanmış bir müze olan – eski evinin yakınında yaşıyorum. Şiirleri benim şeklinde kuru bir adam için fazla duygulu ve doğaya vurulmuş. Sadece buluş etmiş olduğu bir cümle devamlı yararlıdır. “Negatif kabiliyet”. Ayetlerinde değil, mektuplarında yer alır ve “belirsizliklere, sırlara, şüphelere” hoşgörü anlamına gelir. Daima netlik ve seviye aramak yerine “yarım bilgiyle yetiniyorsanız”, negatif bir kabiliyete sahipsiniz. Bu terimi, bizlere iyi mi yaşayacağımızı asla söylemeyen ve karakterleri muamma olarak kalan Shakespeare’i övmek için kullandı.
Burgonya şarabı negatif yeteneğimi kontrol ediyor. Konaklamadan sonrasında en büyük mali giderim olarak seyahatle rekabet ediyor. Daha da önemlisi, iş dışındaki en büyük bilişsel boşalmam olarak dil öğrenmeye rakip oluyor. Dünyanın en karmaşık şarap bölgesi, ufak üreticiler, belirsiz iklim, huysuz pinot noir üzümü, barok sınıflandırma kuralları, kalıtımın kaprisleri (bir usta bir aptala miras bırakabilir) ve oldukça değişik karaktere haiz bitişik üzüm bağlarından oluşan bir farragodur.
Bu aşırı mahalli varyasyonlar abartılabilir. Burgonya söylemi, bilim öncesi saçmalıklara eğilimlidir. (Büyük “mineralite” tartışmasına bakın.) Sadece, terör ve teknik önemlidir. Ve bölge, standardizasyona yönelik kuvvetli bir entelektüel eğilime haiz bir ülkede bu tarz şeyleri sürdürmeyi başardı.
Öyleyse niçin rahatsız oluyorum? Niçin eski İngiliz Bordeaux zevkine dönmüyorsunuz? Benim açımdan herhangi bir incelikten değil. İnek kıçı kadar narin bir damağım var. Hayır, Burgundy’nin çekiciliği tam olarak onu anlayamamakta yatıyor. Kalıp ve öngörülebilirlik eksikliğiyle, yaşam deneyimini en yakından simüle eden şaraptır.
Etrafa bakınca, en iyi şeyler belirsiz. En sevdiğim şehirler minimum planlananlardır. Dünyanın en sevilen sporu da öyleki.
Yeni sezonun başlamasıyla beraber, futbolun niçin neredeyse evrensel bulunduğunu şimdi daha iyi anladığımı düşünüyorum. Tüm sporlar içinde minimum yapılandırılmış olanıdır ve bu yüzden hayata en sadık olanıdır. Setlere, servislere, atışlara, fazlalara, çerçevelere, turlara, çukurlara yada evvelde ayarlanmış öteki birimlere bölünmez. Basketbol akışkanlığı açısından yakın bir yere gelir, sadece daha azca oyuncuyla daha ufak bir yüzeyde gerçekleşir, bu yüzden permütasyonlar daha azdır. Ve futbol oldukça düşük skorlu olduğundan rastgelelik oldukça büyük bir unsur. Yanlış bir şey yapmamak ve yitirmek mümkündür. Sana bir şey mi hatırlattı?
Belirsizliğin görkemi her yerdedir, gönül meselelerinde bile. En unutulmaz aşklardan bazıları, bir gecelik buluşma ile ilişki arasındaki o gri bölgeye düşer. Bunlar çoğu zaman uyum sağlamaya ve kim bilir Roma’da yedi gün sonu tatiline izin verecek kadar uzun sürer, sadece can sıkıntısının başlamasına kafi gelecek kadar uzun değildir. onlar için bir terim yok ya da en azından onlara saygınlık kazandıracak kadar saygısız ya da aptalca olmayan hiçbir terim yok. (“Situationship”, toplumsal medyada yeni bir para birimi, brunch yiyen bu tür kişiler tarafınca kullanılır.)
Geçen yüzyılın entelektüel eğilimi, düzensizliğin kucaklanması olmuştur. güzel bir sahne var oppenheimer iki yüzyıllık Newtoncu yapının arkasından kuantum dünyasının belirsizliklerinden zevk almış olduğu yer. Aynı sıralarda, Kübistler tek bir perspektiften değil, birçok perspektiften fotoğraf yapıyorlardı. Caz, tanımlanabilir müzikal formla kırılıyordu. Edebiyat, Proust ve Joyce altında şeklini kaybediyordu.
Buradaki bağlantı fikri, yaşamın kendisinin resmi kalıplara uymadığıydı, o halde sanat niçin uysun? “Çağdaş” ya da “modernist” dediğimiz bir devrimdir. Sadece bağcılıkla uğraşan Benedictine rahipleri, bunu bin yıl kadar ilkin Doğu Fransa’nın bir bölgesinde uyguluyordu. Oradan çıkan şarap, aynı anda tutarsız şeylerin tadına bakabilir ve yeni gelen biri için hiçbir şey tadabilir.
İçinde İçiyorum Öyleyse VarımDerin bir kitap için aldatıcı bir isim olan felsefeci Roger Scruton, bordo renginin daha iyi olduğuna neredeyse beni ikna ediyor. Bordeaux’nun büyük ticari evleri, daha yüksek bir asgari standart sağlamak için lojistik olanaklara haizdir. Fakat yaşam Bordelais değil. Toskana ya da Kaliforniya değil. Kafa karıştırma ve hayal kırıklığına uğratma gücüyle Burgonyalı. Daha düşük fiyatlara, oldukça daha azca entelektüel çabayla elde edilebilecek daha kati içki deneyimleri var. Fakat hangi ozan pozitif kabiliyeti yüceltmiştir?
janan.ganesh@ft.com
Source: www.ft.com