
Cuma günü ABD Enerji Bakanlığı, karbondioksiti atmosferden çekip kalıcı olarak yeraltında depolayacak tesislere ev sahipliği meydana getirecek ilk iki yeri seçtiğini duyurdu. Louisiana ve Teksas’taki siteler, Başkan Biden’ın vazife süresinin başlarında kabul edilen iki partili altyapı yasa tasarısında ayrılan parayla finanse edilecek. Belirli bir karbon emisyonu kaynağına bağlı olmadıkları için ABD için büyük bir adımı temsil ediyorlar ve CO2 yakaladıkları fosil yakıtların çıkarılması için kullanılmayacaktır.
Her tesisin şu anda faaliyette olan en büyüğünün 250 katı kapasiteye haiz olması beklendiğinden, bunlar ek olarak küresel olarak büyük bir adımı temsil ediyor.
Uzun solukta, bu tesislerin bir asırlık kontrolsüz karbon emisyonlarını tersine çevirmek için bir hizmet olarak etkinlik göstermesi umulmaktadır. Sadece çekince, eninde sonunda devam eden emisyonları dengelemek ve fosil yakıtların devamlı kullanımı için bir gerekçe sağlamak için kullanılacak olmalarıdır.
ince hava haricinde
Karbon yakalamaya yönelik iki yaklaşım vardır. Birincisi, enerji santralleri yada büyük binaların fırınları şeklinde fosil yakıt yakan ekipmanların egzozundan çıkarmaktır. Bu daha verimli zira CO2 yüksek konsantrasyonda adım atar. Sadece karbon tutmayı fosil yakıtların devamlı yanmasına direkt bağlar – emisyonların sınırlandırılmasına destek verir, sadece atmosfere aslına bakarsan yerleştirdiğimiz tüm karbonun tamamına destek olacak hiçbir şey yapmaz. Bu tür karbon soruşturma, kömür santrallerinin düzenlenmesini engellemek için taktiksel olarak kullanılmış olsa da, Çevre Koruma Ajansı’nın sera gazı emisyonları için organize ettiği sınırlar kapsamında mühim bir rol oynaması muhtemeldir.
Yeni tesisler, aksine, CO’larını çekecek2 direkt atmosferden. Bu ek olarak, tayyare ve otomobiller şeklinde başka türlü denetim edilmesi zorluk derecesi yüksek mevcut kaynaklardan gelen emisyonları dengelemek için de kullanılabilir. Sadece, “eski” emisyonlar olarak adlandırılan, geçtiğimiz yüzyılda atmosfere salınan ve halihazırda sorunlu ısınmaya yol açan karbonun üstesinden gelmek için de kullanılabilirler.
DOE başkanı, Enerji Bakanı Jennifer Granholm, “Karbon emisyonlarımızı tek başına azaltmak, iklim değişikliğinin artan etkilerini tersine çevirmez; ek olarak halihazırda saldığımız CO2’yi de ortadan kaldırmamız gerekiyor” diyerek bunu altını çizdi. atmosfer.”
Bu amaçla, altyapı faturası, direkt hava soruşturma (DAC) tesislerinin gelişimini finanse etmek için parayı içeriyordu. Bugünün finansmanı, petrol endüstrisinde uzun bir geçmişe haiz bir şirket olan Occidental’ın bir yan kuruluşu tarafınca yönetilen bir ortaklığa gidecek. Corpus Christi’nin güneyinde Teksas’ta yer alacak. Finanse edilen ikinci proje Louisiana, Lake Charles civarlarında yer alacak. Hem de, DOE için ulusal laboratuvar tesislerini yönetme mevzusunda uzun bir geçmişe haiz, kar amacı gütmeyen bir şirket olan Batelle tarafınca yönetilen bir ortaklıktır.
Beraber, iki projenin her yıl 2 milyon ton karbon dioksiti – mevcut DAC tesislerinin kapasitesinin ortalama 500 katı kadar – tutması umut ediliyor. DOE, bunun kabaca yarım milyon arabayı yoldan çıkarmaya eşdeğer olacağını tahmin ediyor.
Bu oldukça fazla, sadece DOE, Biden yönetiminin 2050 yılına kadar net sıfır ABD hedefine ulaşmanın yılda minimum 400 milyon tonun ve kim bilir 1,8 milyar tonun tutulmasını gerektireceğini tahmin ediyor. Dolayısıyla, bu mühim bir adım olsa da, iklim hedeflerimize ulaşmak için büyük bir kapasite artışı gerekecek.
Source: arstechnica.com